Apaçık söylüyorum işte
uçurtma rüzgârları bu sabah göründü
tomurcuk taştı karınca esnedi sular gerindi
çengi çığlık tombul toprak sevişte
kırlangıcın kanadında gökyüzü
İlk adımlarını attı dünyada bir çocuk
eski hüzünleri ve karanfilli akşamları bırakıp
gittiler
yarısı okunmuş bir roman kaldı geride
penceresiz perdeler
doğda akıl almaz doğumlar ölüm / se ufacık
deli gibi sevdiklerimiz şimdi başka yerdeler
Zaman geçmiyor kadınım ben geçiyorum
kaçıyorum eski fotoğraflardan
rakı kadehimden pişmanlıklarımı içiyorum
tanıdık bir gül düşüyor duvardan
Anılar mezarlığına gider bu yol
anı olmak ayıp değil bence
sevmek konusuna gelince
demek istediğim bu değil
soyunalım çırılçıplak olalım önce
Suat Taşer